Ağu 022015
 
2.522 views

Bulut Sistemleri Bizi Nasıl Etkileyecek?

Az önce, bir arkadaşımın tavsiyesiyle, bulut üzerinde çalışan yeni bir program kurdum “Maxthon Cloud Browser”. Bu program, bazı entegre özellikleri sayesinde video erişimini ve yerelleştirmeyi kolaylaştırıyor. Ayrıca isteyenlerin proxy özelliğinden de yararlanması mümkün. Bu program sayesinde istediğim bilimkurgu filmlerine daha kolay erişebilmeyi umuyorum.

Son zamanlarda “bulut” (cloud) sistemleri hızlı bir şekilde yaygınlaşmaya başladı.

bulut sistemleri

Bu işi ilk başlatanlardan biri Google olmuştu. Google, gmail sistemi ile kişi başına 15 gigabyte gibi, o günün şartlarında inanılmaz büyüklükteki bir alanı ücretsiz olarak kullanıma açtı. Böylece size gelen eposta mesajlarınızı kişisel bilgisayarınıza indirmek zorunda kalmıyordunuz. Buna ek olarak, eski veya yeni mesajlarına ulaşabilmek için kendi kişisel bilgisayarınıza bağımlı olmaktan kurtuluyordunuz.

Google daha sonra googlegroups, google+, googledrive gibi sistemleri devreye soktu. Özellikle googledrive belge hazırlama ve saklama konusunda benzersiz bir hizmet sunuyor.

Youtube sistemi de aslında bir tür bulut sistemi. Sadece video depolama ve indirme değil, aynı zamanda video işleme hizmetleri de var.

Bu durumu, bir dönemin istemci-sunucu (client-server) modeline benzetiyorum. Özellikle UNIX sistemleri, bir sunucu ve ona bağlı aptal terminaller (dummy terminal) kullanıyordu. İstemci tarafında sadece ekran ve klavye gibi girdi/çıktı elemanları yer alıyor, işlemlerin tümü sunucu tarafında gerçekleştiriliyordu.

Teknolojinin gelişimi daha sonra bağımsız ve yarı bağımsız kişisel bilgisayarların gelişimini ve yaygın şekilde kullanımını sağladı. Bu dönemde “aptal terminaller” yerlerini kişisel bilgisayarlara bıraktılar. Böylece bazı işlemler sunucu üzerinden, bazı işlemler de sunucuya gerek kalmadan gerçekleştirilmeye başlandı.

Belirli bir sunucusu olmaksızın kişisel bilgisayarların hem istemci hem de sunucu gibi davrandığı büyük ölçekli ağlar da geliştirildi. Ancak, çok fazla yaygınlaştıklarını söyleyemiyoruz.

Günümüzün yeni teknolojik modası olan Bulut sistemleri, bilgi işlem teknolojilerinde yeni bir çığır açabilir görünüyor. Çünkü etkin bir bilgisayar kullanıcısı olmak için bir kişisel bilgisayar sahibi olmanıza bile gerek kalmayacak. Telefon, tablet veya internete erişebilen herhangi bir cihaz sayesinde bulut üzerindeki hizmetleri gerçekleştirmeniz mümkün olabilecek.

Microsoft’un en son işletim sistemi Windows 10’u ücretsiz olarak dağıtmasını bu gelişmelerin bir yansıması olarak görüyorum. Çünkü artık hiç kimsenin kişisel bir işletim sistemi veya kelime işlemci, grafik işleme, veri tabanı düzenleyici gibi programları satın almasına gerek kalmayacak. Bütün bu hizmetler bulut üzerinden sağlanacak ve büyük olasılıkla bir tür kiralama modeliyle ücretlendirilecekler. Ya da kullanıcılar reklam izlemeye razı olarak bu hizmetleri kullanabilecekler.

Bulut sistemlerinin hükümetler tarafından da destekleneceğini tahmin ediyorum. Çünkü bu durumda, sistem üzerindeki bilgilerin denetimi çok büyük sayıdaki farklı cihazların optimum şekilde denetlenmesinden çok daha kolay ve ucuz olacaktır. Belki ileride “kişisel bilgisayar kullanımı” yasalarla veya ekonomik yaptırımlarla ve fiyatlama politikalarıyla kısmen veya tamamen engellenebilir.

Bütün bunlara rağmen günümüzdeki internetin, bir yeraltı interneti olan darknet / deepweb / freeweb gibi sistemlerle kıyaslandığında, buzdağının ucu gibi görünmesi, yeni gelişmelerde de benzer kaçak kullanım yapılarının gelişmesini engelleyemeyecektir. Bunu çok uzak olmayan bir gelecekte göreceğimizden eminim.

Her ne olursa olsun, bulut sistemlerinin bugünün teknolojileri açısından -özellikle büyük ölçekli solid-state kayıt cihazlarının yüksek hızlı ve düşük maliyetli erişim ve saklama olanağı sağlamasıyla- en uygun çözümlerden biri haline geldiklerini söylemek hiç te yanlış olmaz.

Size önerim, çok mecbur kalmadıkça pahalı ve gelişmiş özelliklere sahip kişisel bilgisayarlara yatırım yapmaktan kaçınmanız olacaktır. Onun yerine kaliteli ekranlara, kaliteli objektiflere, kullanışlı klavye ve fare gibi araçlara yatırım yapmanız daha doğru olur. Çünkü bunları çok daha uzun bir süre kullanmak zorunda kalacağız. Ama sabit disk, flash disk, DVD, Blue-Ray gibi araçların ömrü bana pek te uzun olmayacak gibi geliyor.

Elbette büyük konuşmamak lazım. Bunlar benim kişisel tahminlerim.
Belki sizler de kendi düşüncelerinizi benimle ve diğer arkadaşlarımızla paylaşmak istersiniz. Bunun için yorum alanını istediğiniz gibi kullanabilirsiniz.

ahmet aksoy