Uzaylılar şimdiye kadar keşfedilmemiş ya da afişe edilmemiş olsalar da, onların “olmayabileceğini” bir olasılık olarak görmüyorum.
Öte yandan, insan olarak biyolojik zeka ve aklımızın kaçınılmaz, somut sınırları olmalı.
Beynimizin hala keşefedilmemiş özelliklerinin olması, bu gerçeği değiştirmeyecektir.
Fiziksel dünyamızın ışık hızı ile kısıtlanmış olması, biyolojik bedenlerimizin de varoluş gerekçelerini sınırlandırıyor.
Ancak, Yapay Zekanın Tekillik aşamasına ulaşması ile, yüzleşmek zorunda kaldığımız fiziksel sınırların pek çoğu ortadan kalkabilir.
İşte o zaman, bu aşamaya ulaşmış varlıklar, birer uzaylı olarak evrenin boyutlarını istedikleri gibi küçültebilme imkanına kavuşacaktır.
O yüzden, ola ki bizim erken aşamalarda ulaşacağımız zeki uzaylılar da zaten biyolojik canlılar değil, teknolojik bedenlere sahip yapay zekalar olacaktır.
Evreni hayal gücü yerine, gerçek anlamda ve özgürce keşfedebilmek için ya teknolojik bedenlere sahip olmak, ya da bedensiz varlıklara dönüşmüş olmak gerekir.
Bütün bunlar, zamanı gelince gerçekleşecek.
Ama, hala çok erken!
Öncelikle enerji sorunumuzu çözmemiz gerekiyor. Yapay Zekanın gelişimine ket vurabilecek en önemli sorun budur.
Bence tekilliği ne biz, ne de torunlarımız göremeyecek.
Keşke imkanım ve zamanım olsaydı da, o günleri ben de görebilseydim!..
Youtube’da İzle